Bize Ulaşın
Hakkımda dava açıldı ne yapmalıyım diyen bireyler öncelikle sakin kalmanız ve yasal süreci doğru şekilde yönetmeniz gerekir. Dava açıldığında size resmi bir tebligat gönderilir. Bu tebligatta davanın hangi mahkemede açıldığı, dava konusu, taraflar, duruşma günü ve sizden ne istendiği gibi bilgiler yer alır. Bu belgeleri dikkatlice okumalı ve süreleri kaçırmamalısınız. Çünkü özellikle hukuk davalarında dava dilekçesine cevap verme süresi sınırlıdır ve bu süre içinde cevap vermezseniz mahkeme tek taraflı karar verebilir.
Bu noktada bir avukata başvurmanız oldukça önemlidir. Hangi türde bir dava açıldıysa (örneğin ceza, boşanma, tazminat, alacak, velayet vb.), o alanda deneyimli bir avukat size sürecin nasıl işleyeceği hakkında bilgi verebilir ve savunmanızı profesyonel şekilde hazırlar. Eğer dava ceza davasıysa ve ifade vermeniz gerekiyorsa, kolluk kuvvetlerine veya savcılığa giderek ifadenizi vermeniz gerekir. Mümkünse bunu bir avukat eşliğinde yapmanız haklarınızın korunması açısından faydalı olacaktır.
Dava sürecinde, size yöneltilen iddialara karşı delillerinizi toplamanız gerekir. Yazışmalar, belgeler, tanıklar, görüntüler ya da diğer kanıtlar savunmanızda önemli rol oynar. Bu belgeleri zamanında mahkemeye sunmak hem davanın seyrini hem de sonuçlarını doğrudan etkileyebilir.

Ceza Davası Süreci Nasıl İşler?
Modern hukuk sistemi, her ne kadar uygulamada bazı eksiklikler barındırsa da esas itibarıyla diyalektik yöntemi temel alır. Ceza yargılamasında bu yöntemin işleyebilmesi için üç temel aktörün varlığı şarttır: İddia makamı, savunma makamı ve karar mercii. İddia makamını temsil eden Cumhuriyet Savcılığı, sanık hakkında suçlamalarda bulunur. Savunma makamı olan avukat ise bu suçlamalara karşı hukuki bir savunma geliştirir. Yargılama sürecini yöneten ve karar veren merci ise mahkemedir; tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirerek hükmünü verir.
Ceza yargılamasında, özellikle uygulamada devletin tüm olanakları ile sanığın karşısında yer aldığı unutulmamalıdır. Sanık ve savunmasını üstlenen avukat, bu dengesizliğe rağmen hukuki hakları etkin şekilde kullanmalı ve stratejik bir savunma yolu izlemelidir. Bu noktada, sürecin başından sonuna kadar bir avukattan profesyonel destek alınması hayati önemdedir. Avukatınızla kuracağınız güvene dayalı ve sürekli işbirliği, sadece yasal haklarınızın korunmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yargılamanın seyrini doğrudan etkileyebilir.
Tam da bu aşamada, ceza yargılamasıyla ilgili olarak kamuoyunda sıkça sorulan sorulara ve davalıların en çok endişe duyduğu noktalara açıklık getirmek, yasal sürecin doğru anlaşılması adına önem arz eder.
Hiçbir Suç İşlemedim Hakkımda Dava Açılmış Ceza Alır Mıyım?
Ceza yargılamasının temel amacı, geçmişte meydana gelen bir olayın kanunda tanımlanan bir suça uyup uymadığını tespit etmek ve bu doğrultuda hukuka uygun bir ceza belirlemektir. Bu ilke gereği, elbette ki suçsuz bir kişinin cezalandırılması kabul edilemez. Ancak, bir olayın suç teşkil edip etmediği yalnızca yargılama süreciyle açıklığa kavuşabilir. Bu süreç tamamlanıncaya kadar, bireylerin Anayasa ile güvence altına alınmış olan masumiyet karinesi kapsamında korunmaya devam ettiği unutulmamalıdır.
Bu noktada akla gelen önemli bir soru da şudur: Yargılamalar her zaman adil ve hatasız mı olur? Ne yazık ki, yargılama faaliyeti insan eliyle yürütüldüğü için hata ihtimali her zaman mevcuttur. Gerçekte suç işlememiş bir kişi, mahkeme kararıyla mahkûm edilebilir. İşte bu yüzden, ceza yargılamasının adil ve tarafsız şekilde yürütülmesi büyük önem taşır. Hakim ve savcı gibi deneyimli hukukçuların bulunduğu duruşma salonunda sanığın savunma hakkını tam anlamıyla kullanabilmesi için bir diğer hukuk profesyoneli olan müdafi avukatın rolü hayati bir noktadadır. Avukatın yalnızca duruşmada değil, öncesinde de sanıkla kuracağı güçlü iletişim ve savunma hazırlığı, sürecin hakkaniyete uygun yürütülmesinde belirleyici olacaktır.
Davam Var Ceza Alır Mıyım?
“Davam var ceza alır mıyım?” sorusu, ceza yargılamasına taraf olan birçok kişinin en çok merak ettiği konuların başında gelir. Ancak bu soruya kesin ve net bir yanıt vermek, dava dosyasının içeriği, delillerin durumu, savcının iddiası ve savunmanın gücüne bağlı olarak değişkenlik gösterdiği için mümkün değildir.
Ceza davası açılmış olması, otomatik olarak ceza alacağınız anlamına gelmez. Ceza yargılamasında temel ilke masumiyet karinesidir. Yani hakkında dava açılmış kişi, suçu ispat edilene kadar suçsuz sayılır. Hakkınızda bir suçlama bulunması, ancak mahkeme tarafından deliller değerlendirilip karar verilene kadar sizi “suçlu” yapmaz.
Bu süreçte mahkeme; iddia makamının sunduğu delilleri, sizin ve avukatınızın yaptığı savunmaları, tanıkları ve diğer yargılama unsurlarını dikkate alarak bir sonuca varır. Eğer yeterli ve kesin delil yoksa, mahkeme beraat kararı da verebilir. Ancak ciddi ve inandırıcı deliller varsa, ceza verilmesi de mümkündür.
Bu nedenle dava sürecini hafife almamak, mutlaka bir ceza hukuku avukatından destek almak ve yargılama boyunca savunmanızı etkili şekilde yapmak son derece önemlidir. Avukatınızla birlikte davanın içeriğini değerlendirerek riskleri önceden görmek ve buna göre strateji geliştirmek, ceza alma ihtimalinizi azaltabilecek en önemli adımdır.
İftiraya Uğradım Ne Yapmalıyım?
İftiraya uğradığınızda atacağınız adımlar hem hukuki haklarınızı korumak hem de itibarınızı geri kazanmak açısından büyük önem taşır. Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesi iftira suçunu açıkça düzenler ve bu suçu işleyen kişiye hapis cezası öngörür. Ancak bu sürecin doğru şekilde yönetilmesi için bazı temel adımları bilmeniz gerekir.
Öncelikle, size yönelik iftira niteliğinde bir suç isnadı varsa (örneğin işlemediğiniz bir suçtan dolayı şikâyet edildiniz veya haksız yere bir soruşturma açıldıysa), bu durumda savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verilmesi ya da yargılama sonunda beraat etmeniz hâlinde iftira suçuna ilişkin ayrı bir şikâyet hakkınız doğar.
İftirada bulunan kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunarak süreci başlatabilirsiniz. Bu noktada, iftiranın yapıldığı ortam (dilekçe, şikâyet, sosyal medya vs.) ve bu durumun sizi nasıl etkilediğine dair kanıtlar büyük önem taşır. Olayla ilgili belgeleri, mesajları, tanık ifadelerini veya diğer tüm delilleri mümkün olduğunca erken toplamaya çalışın.
Ayrıca, hem ceza hukukundan hem de kişilik haklarının korunmasına dair hukuk davalarından yararlanabilirsiniz. Örneğin, iftiradan ötürü kişilik haklarınız zedelendiyse, ayrıca tazminat davası açarak manevi zararınızın giderilmesini talep edebilirsiniz.
Bu sürecin etkili yürütülebilmesi için mutlaka bir avukata danışmanız ve onun rehberliğinde adım atmanız önerilir. İftiraya karşı sessiz kalmak yerine yasal yollarla hakkınızı aramanız, hem sizin hem de toplum açısından adaletin sağlanmasına katkı sunar.
Ceza Davasında Savunma Nasıl Yapılır?
Ceza davasında savunma yapmak, sanığın hem ifade özgürlüğünü kullanması hem de kendini hukuka uygun biçimde koruması anlamına gelir. Bu süreçte savunma; hem sanığın kendi beyanlarını içerebilir hem de bir avukat aracılığıyla profesyonel şekilde yürütülebilir.
Ceza yargılaması sürecinde savunmanın temeli, isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığını, olayın sanık tarafından gerçekleştirilmediğini ya da hukuka uygunluk nedenlerinin bulunduğunu ortaya koymaktır. Savunma sadece “suçsuzum” demek değildir; gerekçeli, delillere dayalı ve hukuki çerçevede yapılmalıdır.
İlk aşama, ifade verme veya sorgu sırasında başlar. Sanık bu aşamada susma hakkını kullanabilir veya detaylı bir anlatımla olayın kendi bakış açısından nasıl gerçekleştiğini açıklayabilir. Savunma sürecinde tanık dinletme, delil sunma, çelişkili beyanlara dikkat çekme gibi haklardan faydalanılır. Eğer varsa alkol/uyuşturucu etkisi, meşru müdafaa, hukuka uygunluk nedenleri gibi hususlar açıkça dile getirilmelidir.
Avukat desteği bu süreçte kritik önemdedir. Çünkü ceza yargılaması sadece anlatılan olayın değil, o olayın hukuki niteliğinin de tartışıldığı bir alandır. Avukat, sizin yerinize mevzuata uygun argümanlar geliştirerek, suçun unsurlarının oluşmadığını ya da suçun daha hafif bir maddeyle değerlendirilmesi gerektiğini savunabilir.
Sonuç olarak, ceza davasında etkili bir savunma yapabilmek için süreci ciddiyetle takip etmek, haklarınızı bilmek ve mümkünse uzman bir ceza avukatından destek almak en doğru yol olacaktır. Unutulmamalıdır ki masumiyet karinesi gereği, suçu sabit oluncaya dek herkes suçsuz kabul edilir ve bu nedenle savunma hakkı kutsaldır.
Karakolda İfade Nasıl Verilir?
Karakolda ifade vermek, ceza yargılamasının en önemli ilk aşamalarından biridir. Bu süreçte yapılacak beyanlar, ileride açılacak davanın gidişatını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle ifade verirken dikkatli ve bilinçli hareket edilmelidir.
Öncelikle karakola çağrıldığınızda ya da gözaltına alındığınızda, susma hakkınız olduğunu bilmelisiniz. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hiçbir birey, kendini suçlayacak beyanda bulunmaya zorlanamaz. Polis, ifadeniz alınmadan önce bu hakkınızı size hatırlatmak zorundadır.
İfade işlemi başlamadan önce, avukat talep etme hakkınız vardır. Maddi durumunuz elverişli değilse, baro tarafından ücretsiz bir müdafi görevlendirilmesi istenebilir. Bu hakkınızı kullanmanız, hukuki güvenliğiniz açısından son derece önemlidir. Avukat gelmeden ifade vermek zorunda değilsiniz.
İfade verirken olayın yalnızca sizin bildiğiniz yönlerini anlatmanız, kesin bilmediğiniz konularda “bilmiyorum” deme hakkınızı kullanmanız son derece önemlidir. Kendi düşünce ya da yorumlarınızı değil, doğrudan yaşadığınız ya da gördüğünüz durumları anlatmanız faydalı olur. Ayrıca üzerinizde baskı kurulduğunu düşünüyorsanız, bunu ifade tutanağına yazdırabilirsiniz.
İfade bittikten sonra size yazılı olarak okutulur ve içeriğini kontrol etmeniz istenir. Okumadan veya anlamadan imza atmamanız çok önemlidir. Herhangi bir yanlışlık ya da eksiklik varsa, tutanağa düzeltilmesi için ek not düşülmesini talep edebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Hakkımda Dava Açıldığını Nasıl Öğrenebilirim?
Dava açıldığında, adınıza düzenlenen dava dilekçesi size resmi tebligat yoluyla ulaştırılır. Bu belge genellikle PTT aracılığıyla veya UYAP Vatandaş Portal üzerinden erişilebilir. Tebligatı aldıktan sonra süreci ciddiyetle takip etmelisiniz çünkü cevap süresi sınırlıdır.
Tebligatı Aldım Ne Yapmalıyım?
Tebligatı aldıktan sonra, cevap sürenizi ve duruşma gününü kontrol edin. Bu sürede dava dilekçesindeki iddialara yazılı olarak yanıt vermeniz gerekir. Yanlış ya da eksik cevap vermek hak kayıplarına yol açabilir, bu yüzden bir avukatla görüşerek dilekçenizi hazırlamanız faydalı olacaktır.
Hakkımda Haksız Yere Dava Açıldı Ne Yapmalıyım?
Eğer dava haksız ve dayanaksızsa, dava dilekçesine karşı kanıtlarla desteklenmiş bir savunma sunmanız gerekir. Dava sonunda haklı bulunmanız hâlinde mahkeme, davayı reddeder ve karşı tarafa yargılama giderlerini ödetebilir.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Giyici Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Avukat Gökhan GİYİCİ
GİYİCİ HUKUK & DANIŞMANLIK BÜROSU